Deprem öncesi bildirim almak isteyenler hemen bu ayarı yapmalı

Deprem ülkesi olan Türkiye'de belirli aralıklarla farklı bölgelerde zelzeleler meydana geliyor. Deprem öncesi bazı akıllı telefonlara gönderilen bildirimler merak konusu oldu. Uzmanlar, telefonlara gönderilen deprem bildirimlerinin nasıl çalıştığını anlattı. İşte detaylar...

Türkiye'nin deprem gerçekliğiyle başa çıkma adına hayata geçirilen özel bir sistem, Android işletim sistemine sahip akıllı cep telefonlarında kullanıcıları deprem öncesi bilgilendirmek amacıyla aktif hale getiriliyor. Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Serbes, bu etkileyici sistemi detaylarıyla açıkladı. Sistem, cep telefonlarının içinde bulunan ivme ölçerleri kullanarak deprem öncesi sismik dalgaları tespit ediyor. P dalgaları ve S dalgaları arasındaki zaman farkını değerlendirerek, depremin gerçekleşmeden önce kullanıcılara bilgi veriyor.

Prof. Dr. Serbes, bu bildirimlerin kesin bir deprem tahmini olmadığını vurgulayarak, depremin zaten gerçekleştiği sırada sismik dalgaların algılandığını belirtiyor. Bu özelliğin ardındaki temel mantık, depremin merkez üssünden çeşitli türdeki sismik dalgaların yayılması. P dalgası ve S dalgası olarak adlandırılan bu dalgalar, farklı hızlarda yayılıyorlar. P dalgaları çok hızlı ilerlerken, S dalgaları daha yavaş ve yıkıcı bir etkiye sahiptir. İvme ölçerler, bu dalgaları algılayarak Google tarafından belirlenen deprem uyarı sunucusuna bilgileri gönderiyor.


Google'ın bu bilgileri birleştirerek depremin merkez üssünü ve şiddetini belirlediği sunucu, daha sonra kullanıcılara erken uyarı gönderiyor. Küçük depremler için "Farkında Ol" uyarısı ve büyük depremler için "Önlem Al" uyarısı olmak üzere iki tür bildirim kullanıcıları bilgilendiriyor. Özellikle yıkıcı etkisi olan S dalgalarının ulaşmadan önce, depremin gerçekleştiği saniyeler öncesinde bu uyarılar telefonlara iletiliyor.

Bu etkileyici sistemin kullanımı sadece Türkiye ile sınırlı değil; Yunanistan, Yeni Zelanda, Kazakistan, Kırgız Cumhuriyeti, Filipinler, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Pakistan gibi 20'den fazla ülkede Google tarafından kullanılıyor. Bu uygulama, öncelikle Kaliforniya'da gerçek sismograflarla test edildikten sonra, telefonların ivme ölçerleri ile daha geniş bir kullanıcı kitlesine açıldı. Bu sistem, deprem mağdurlarının hazırlıklı olmalarına yardımcı olarak, yaşamlarını koruma konusunda önemli bir rol oynamaktadır.


Prof. Dr. Ahmet Serbes, bu etkileyici sistemin dünya çapında geniş bir kullanım ağına sahip olduğuna vurgu yaparak konuşmasını sürdürdü. Söz konusu sistem, Yunanistan, Yeni Zelanda, Kazakistan, Kırgız Cumhuriyeti, Filipinler, Tacikistan, Türkiye, Türkmenistan, Özbekistan ve Pakistan gibi 20'den fazla ülkede etkin olarak kullanılıyor. Google'ın, sistemi daha da yaygınlaştırma ve gelecekte daha fazla bölgeye erişim sağlama amacını güttüğünü aktardı.

Sistem, özellikle depremlerin sıkça yaşandığı Kaliforniya'da gerçek sismograflarla titiz bir şekilde test edildi. Google daha sonra bu teknolojiyi, telefonlardaki ivme ölçerleri sismograf olarak kullanmak üzere geliştirdi. İlk olarak Amerika'da kullanıma sunulan uygulama, deprem tahmininden ziyade, deprem meydana geldikten sonra yıkıcı etkilerin kullanıcılara ulaşmadan önce bir uyarı gönderme amacını taşıyor. Prof. Dr. Ahmet Serbes, bu benzersiz sistemi "Yıldırım düştüğünde görüntüsünü hemen görmemize rağmen, sesi daha sonra duyarız. P dalgaları daha hızlı ilerleyip daha erken ulaşırken, S dalgaları daha sonra gelir. Bu zaman farkını kullanarak erken uyarı gönderilmiş gibi oluyor." şeklinde açıkladı.

Kahramanmaraş depremini yaşayan Buğrahan Çevirici, Şubat ayında yaşadığı deneyimi paylaşarak erken uyarı sistemlerinin ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti. Deprem anında birçok kişinin hazırlıksız yakalandığı durumlarda, bu sistemlerin 10-15 saniye gibi kısa bir süre önceden bilgi vererek insanların hazırlıklı olmalarına yardımcı olduğunu belirtti. Erken uyarı sistemlerinin, depremzedelerin bir plan yapmalarına, deprem çantalarını kullanmalarına ve olayların etkilerini en aza indirmelerine yardımcı olarak büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı.

Sonraki Haber