Meral Akşener'den aylar sonra 6'lı masa özrü geldi

İYİ parti Genel Başkanı Meral Akşener, gittiği Trabzon gezisinde 6'lı masa pişmanlığını dile getirdi. Vatandaşların sorularına cevap veren Akşener, 6'lı masaya geri döndüğü için özür diledi. İşte ayrıntılar.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 6'lı Masa pişmanlığını Trabzon'da dile getirdi. Akşener, "Şu anki ruh halimde olsaydım dönmezdim. Lütfen beni affedin" dedi. Akşener, Ekrem İmamoğlu ve Mahsur Yavaş'ın gece saat 02.15'te evine geldiğini söyledi.


İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Trabzon'da 6'lı masanın detaylarını açıkladı. Mahalledeki bir çay ocağında vatandaşlarla buluşan Akşener, altılı masaya "Şu an aklıma gelen fikir olsa geri dönmezdim. Eğer şimdi akıllı olsaydım bunu asla yapmazdım. Ama oldu. Bu yüzden ayrı yollarımıza gidiyoruz" dedi.

Sabah saatlerinde Trabzon'da partililerle bir araya gelen İYİ Parti Başkanı Meral Akşener, ardından otelde düzenlenen Karadeniz Bölgesi İstişare toplantısına katıldı. Basına kapalı olan bu toplantının ardından Akşener, Yomra ilçesine bağlı İkisu mahallesine gelerek bir çay ocağında vatandaşlarla buluştu. Vatandaşların sorunlarını dinleyen Akşener, Vatandaşın sorusuna 6'lı masaya dönme sürecini anlattı. Bir vatandaş, "Keşke masadan kalktığınızda geri dönmeseydiniz" dedi. Akşener, açıklamalarının ardından şunları söyledi: "Şu anki ruh halimde olsaydım dönmezdim." . Bunun üzerine vatandaş tekrar söz alarak, "Ben Karadenizliyim ve kıvırarak konuşmayı sevmiyorum" dedi. Akşener, "alışkınım' dedi.

Akşener'in karşısında oturan vatandaş ise bir kez daha, "Bu masadan ayrıldınız, sizi takdir ettik ama keşke geri dönmeseydiniz" dedi. Akşener, konuşmasının ardından 6'lının detaylarını ve masadan ayrılma sürecini paylaştı.

AKŞENER'DEN 'ÖZÜR DİLERİM' MESAJI

"Keşke. Şimdi akıllı olsaydım asla yapmazdım. Ama oluyor. Bu yüzden kendi başımıza ilerliyoruz. Siz de bize destek olun" diyen Akşener, "Samimi sözler söylüyorum. Bunu istiyorum. Seçim kazanmak çok önemli. Meral Akşener olarak ben hiçbir şey istemiyorum. Siyasi partimiz var. Neden cumhurbaşkanı adayı olmayayım? Yani pes ettim. Her şey sorun yaratmamak için yapıldı. Ama sizde iki insanı istediniz. Ve ben de bunu yapmaya çalıştım. Sorun bende değildi, sizsiniz. Bana söylediniz. Yani o da kabul edilmedi. Sonraki bölüm de böyle oldu. Özür dilerim" dedi.


'SİZ GİDEBİLİRSİNİZ DENİLDİ'

Akşener, bunun karmaşık bir iş olmadığını belirterek, "Altı kişiydik orada oturuyorduk. O gün oturup adayları nasıl seçeceğimizi tartıştık. Birisinin adayların isimlerini tartıştığını gördüm. Buna itiraz ettim" diye tartışacağımızı söyledim. Kimseyi incitmek istemiyorum. 5 arkadaşımız Kemal Bey" dedi. Ben de istediğiniz 2 kişinin ismini verdim. Tamam dedim Kemal Bey. Kemal de aday olsun. Başkaları varsa onlar da aday olsun. İki arkadaşımızın isimleri ortaya çıksın. Bir çalışma yapalım. Sonuçlara dikkat edelim. Her parti yapsın. Ortalamanın arkasında duralım. Bir hafta sürer dedim. İstemiyorsanız 5 kişiyle sözleşme imzalayacağız ve gidebilirsin söylendi. Sonra Ali Babacan ve Davutoğlu hayır dediler. Daha sonra geri döndüm ve partiyle konuştum. Arkadaşlar bu konuyu tartışıyor. Her şey Bana göre açık, zaten gizli iş yapamam.

'AKLIN BAŞINA YENİ Mİ GELDİ'

Akşener, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın 6'lı masadan kalktıktan sonra saat 02.15'te evine geldiklerini vurgulayarak, "İkisini de son kez sordum" İkisine de aday olabilir misiniz?' dedim. "Hayır dediler, daha sonra teklifte bulundular. Normalde genel başkanların hiçbiri olmayacaktı. Başkan yardımcısı 2'si olacak. Bu çok uygun bir şey, dolayısıyla kazanma şansı yüksek, sonra da bir belge yazdı. Sonra ben arkadaşlarıma gönderdim. Birlikte hazırladığımız belgeyi arkadaşlarıma okudum. İki belediye başkanı arkadaşa sordum, 'Kemal Bey'in haberi var mı?' dedim. 'Evet' dediler. O yazıyı okuduğumda partideki arkadaşlarım üçü hariç hepsi "otur, geri dön" dediler. Bakın neredeyim. Bana da yazık. Sonra otele döndük. Hem belediye başkanları, hem ben, hem de Sayın Kemal bey geldik ve tamam dedik. 2'si de şahit. Sonra sanırım belgeleri imzalayacağız zannettim. Önce bir arkadaş, sonra Ali Babacan, “Bunu bilmiyoruz' dediler.

Sonraki Haber