Türkiye antidepresan kullanımını zirveye çıkardı
Türkiye’de son 10 yılda antidepresan kullanımı yüzde 75 arttı. Uzmanlar bu artışı; pandemi, deprem ve ekonomik sorunların etkisine bağlıyor.
Türkiye'de antidepresan kullanımında son 10 yılda kaydedilen yüzde 75'lik artış, uzmanlar tarafından pandemi, deprem ve ekonomik sorunlar gibi çeşitli faktörlere bağlanıyor. Sadece hekim reçetesiyle temin edilebilen antidepresanlar, depresif bozukluklar, kaygı ve takıntıya giden obsesif kompülsif bozukluklar, dikkat eksikliği gibi bir dizi psikolojik sorunun tedavisinde kullanılıyor.
2013 yılında 37 milyon 258 bin 388 kutu antidepresan satılırken, bu rakamın 2023'te 65 milyon 451 bin 831 kutuya yükseldiği belirlendi. 2022'den 2023'e geçişte ise yüzde 9'luk bir artış yaşandı. Süleyman Demirel Üniversitesi'nden Doç. Dr. Gülin Özdamar Ünal, bu artışın ardındaki temel nedenlere dikkat çekiyor. Pandemi sürecinde sağlık kaygılarının yüzde 50 arttığını vurgulayan Ünal, deprem korkusuyla ilgili sorunların sayısında önemli bir artış olduğunu belirtiyor.
Önceki yıllarda deprem korkusuyla başvuran hastaların oranının düşük olduğunu ifade eden Ünal, ancak son dönemde bu korkunun artık ilkokul çağındaki çocuklarda bile sıkça karşılaşılan bir durum haline geldiğini söylüyor. Ekonomik sorunların yarattığı kaygıların da antidepresan kullanımını etkilediğini belirten Ünal, hastalarda görülen ekonomik kaygı temalarında iki kat artış yaşandığını aktarıyor.
Bu veriler, Türkiye'nin yaşadığı sosyal, ekonomik ve sağlık sorunlarının bireyler üzerindeki psikolojik etkilerini gösteriyor. Pandemi, deprem ve ekonomik belirsizlik gibi zorlayıcı koşullar altında, antidepresan kullanımının artış göstermesi, ruhsal sağlık konularında toplumsal farkındalığın ve destek sistemlerinin daha da önemli hale gelmesine işaret ediyor.